Vekil memurluk süreleri intibak işlemlerinde, emeklilik ikramiyesinde sayılır mı?



Vekil memurluk süreleri hizmet sayılır mı? Bu süreler intibak işlemlerinde, emeklilik ikramiyesinde sayılır mı?

Konuyu 5434 sayılı T.C.Emekli Sandığı Kanunu, yani 2008 yılı Ekim ayından önce çalışmaya başlamış olanlar açısından değerlendirmekteyiz.

Genel olarak Kamu idarelerinde kadrolu memurlar istihdam edilmekle birlikte, bazı durumlarda ihtiyaç duyulması halinde vekillik sistemi de uygulanmaktadır. Zira 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu Madde 86 hükmü vekil olarak görev yapılabilecek durumları açıklamaktadır.

Peki, açıktan vekil olarak hizmet veren ve bu vekillik hizmeti ile birlikte hizmet + yaş koşulunu da yerine getiren kişi memur statüsünde emekli olabilir mi?

5434 sayılı T.C.Emekli Sandığı Kanunu Madde 15 ( f ) bendi hükmünde, açıktan tayin edilen vekillerin, kanunlarına göre aldıkları vekillik aylık veya ücret tutarlarından emekli keseneği, yani SGK primlerinin kesileceğini açıklamaktadır.

Yine, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu Madde 86 ve Madde 175 hükümlerinde vekalet görevi ve aylık verilmesinin şartları ile aylık ücretlerine yönelik hükümlerde mevcuttur.

Sonuç olarak, vekil olarak geçen süreler için SGK primleri gönderilir. Bu suretle bu süreler aynı kadro işgal eden bir memur gibi sayılır ve bu süreler emeklilik hizmet süresinden sayılır. Bu hizmetler üzerinden emeklilik kazanılır.

Vekillikte geçen süreler için emeklilik aylık ve emeklilik ikramiyesi nasıl hesaplanır:

Bu sürelerin tamamı hizmet sayıldığı için, emeklilik ikramiyesi de tüm hizmetlerine karşılık ödenir. Yani yarım hesaplama veya bir eksiltme durumu olmaz. Yani bu süreleri emeklilik hizmet süresinde tam değerlendiği için, emekli aylık ve emekli ikramiyesi hesabında yarı nispete bakılmaz ve diğer memurların emekli aylık ve emekli ikramiyesinde 5434 sayılı Kanun Madde 41 ve Madde 89 hükmünün işlevi nasıl ise aynı şekilde hesaplanır ve tam olarak ödenir. Burada kişilerin bir hak kaybı olmaz.

Vekillikte geçen süreler ek göstergeyi kazandırır mı;

Açıktan vekil olanların bu hizmetleri, memurların ek göstergelerini artıran kazanılmış hak aylık derece terfilerinde sayılmaz. Burada açıktan vekil olanların bir hak kaybı söz konusu olduğunu değerlendirmekteyiz.

Değerlendirmemiz:

Vekaleten yapılan görevler asil olarak kadronun sahibinin tüm sorumluluklarını üzerine alan memurlar tarafından yapılmaktadır.

657 sayılı Kanunda bu hüküm bulunduğu sürece bu uygulama Devlet görevinin sürekliliği açısından olumlu bir göstergedir.

Asil olanın tüm sorumluluğunu bu şekilde sürdüren memurun da emeklilikte asil memurda aranılan şartları taşımak kaydıyla asil memurun kazanacağı ek gösterge, makam tazminatı gibi ödemelerden yararlanmalarının eşitlik prensibine uygun olacağını söyleyebiliriz.

Konular