Engelliler hangi şartlarda emekli olurlar?
Halk arasında 'özürlü maaşı' olarak bilinir. Çoğu zaman da, engelli maaşı ile malulen emeklilik maaşları birbirini karıştırılır. Ve birçok engelli vatandaşımız da, haklarını tam olarak bilemez. Sosyal güvenlik sisteminin karmaşık yapısı da, engelli bireylerin haklarını tam olarak öğrenmelerini engeller. Bu nedenle konunun sık sık anlatılması gerekmektedir.
Öncelikle engelli kime nedir?
Engellilik kavramının çerçevesi yasa ile belirlenmiştir. 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanunu'nun 3. maddesinde engellilik tanımı şöyle yapılmıştır:
"Doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duygusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılama güçlükleri olan ve korunma, bakım, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişi."
Aslında malulen emeklilikle özürlü emekliliği arasında çok basit bir fark var. Bir kimsenin malulen emekli olması için malullüğe sebep olan sakatlığın çalışmaya başladıktan sonra ortaya çıkması gerekiyor.
Sosyal güvenlik mevzuatı açısından ise, doğuştan engelli olanlar, ilk kez sigortalı olmadan önce malul sayılmasını gerektirecek derecede en az yüzde 60 ve fazlası engelli olanlar 'malul' sayılmazlar. Bu kapsamdaki kişiler engelli olarak değerlendirilirler.
Engelli emekliliklerinde, SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'na tabi çalışanların haklarında bazı değişiklikler vardır. Burada konuyu işçi açısından değerlendirmeye çalışacağız.
Öncelikle iş arayan engelli bireylerin veya işverenlerin mutlaka İŞKUR'a kayıt yaptırması gerekmektedir. 14 yaşını dolduran ve yüzde 40'ın üzerinde engeli bulunan tüm bireyler kayıt yaptırabilir. Bu kayıtlar, engelli bireylerin 'yasalarla' kendilerine sağlanan tüm ayrıcalıklardan yararlanma imkanı getirir.
Bu çerçevede Engelli İşçi Kadrosunda Çalışanlar İş Kanuna tabi çalışan engellilerin işe giriş tarihlerine göre ve engel oranlarına göre erken emeklilik süreleri farklılık gösterir. 1 Ekim 2008 öncesi işe giren SSK'lı çalışanın engelli erken emeklilik hakkından yararlanması için; gelir vergisi indirimi belgesi almış olması zorunludur.
SSK'ya tabi çalışan engelli bireylerin, emeklilik işlemleri de değişiklikler göstermektedir. Örneğin, 5 Ağustos 1991 tarihinden önce sigortalı olanlar, 6 Ağustos 1991-5 Ağustos 2003 tarihleri arasında sigortalı olanlar ve 6 Ağustos 2003-30 Eylül 2008 tarihleri arasında sigortalı olanların emeklilik işlemleri birbirinden farklıdır. Bir de 1 Ekim 2008 tarihinden sonra işe başlayan engelli bireyler bulunuyor. Bu kapsamdaki bireyler de farklı şartlara tabidirler.
2008'DEN ÖNCE İŞE GİREN ENGELLİLER
Engelli çalışanların emeklilik şartlarını iki ayrı gruba ayırmak gerekiyor. Bunlardan ilkini 2008'den önce sigortalı olarak işe giren engelli bireylerin durumu oluşturuyor. Burada da değişik tarihler baz alınacak. Örneğin 5 Ağustos 1991 tarihinden önce sigortalı olan engelliler, en az yüzde 40 sakatlığı bulunması şartıyla 15 yıllık sigortalılık ve 3600 prim günü ile emekli olabilirler. Sakatlık oranına göre bir değişiklik söz konusu değildir.
06.08.2003 tarihinden önce sigortalı olmadan engelli olanlar yaşları ne olursa olsun en az 15 yıl sigortalılık süresi ve 3600 gün prim ödeme şartlarına tabi olup, 4958 sayılı Kanun ile de bu şartlarda herhangi bir değişiklik yapılmamıştır.
Bir de üçüncü grupta 6 Ağustos 2003 ile 30 Eylül 2008 tarihleri arasında sigortalı olan engellilerin durumu var. Bu kapsamdaki kişiler için kademeli bir emeklilik hakkı getirildi.
Bu kapsamda bulunan ve sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlanan I. Derece (% 80 ve üzeri) engelli olanlar 15 yıl ve 3600 prim günü ile, II. Derece (%60-79 arası) engelli olanlar 18 yıl ve 4000 prim günü ile, III. Derece (%40-59 arası) engelli olanlar 20 yıl ve 4400 prim günü ile emekli olacaklardır.
2008'DEN SONRA İŞE GİRENLERİN DURUMU
2008 yılında yürürlüğe giren sosyal güvenlik reformunda da, engellilerin emeklilik şartlarına yönelik bazı düzenlemeler yapılmıştır. Yeni sistemde, %80 yerine %60 ve üzeri engelliler I. derece, %60 yerine %50-59 arası II. derece %40-49 arası III. derece olarak değerlendiriliyor.
Doğuştan veya çalışmaya başlamadan önce %60 ve üzeri özrü olanlar 15 yıl ve 3700 prim günü ile özür derecesi %50-59 arası olanlar 20 yıl ve 4400 gün yerine 16 yıl ve 3700 prim günü ile, özür derecesi %40-49 arası olanlar da yine 20 yıl ve 4400 gün yerine 18 yıl ve 4100 prim günü ile emekli olabilme koşuları getirildi.
Konular
- Yetim Dayanışma Günleri'ne nasıl katkı sağlanır?
- İşsizlik sigortasından maaş alabilmek için hangi şartlar gerekiyor?
- Emeklilere eşit zam müjdesi!
- Prim borçluları için kredi başvuruları nasıl yapılacak?
- Emekliye bayram ikramiyesi verilecek mı?
- Fazla yatırılan SGK primi nasıl geri alınır?
- Esnafın prim gün sayısı 7 bin 200'e indirilmeli
- GSS prim borcu son ödeme tarihi ne zaman?
- GSS borcu olanlara gecikme cezası uygulanacak mı?
- Hamilelik kilolarından kurtulmanın yolları neler?
- SGK'nın geri ödemeye aldığı ilaç listesi açıklandı
- Memurların emeklilik borçlanma başvuruları nereden yapılacak?
- Tamamlayıcı tıp nedir? Sülük tedavisi SGK reçetesine girdi mi?
- Erkeklerin yarı zamanlı çalışma şansı var mı?
- Tescil ve Prim Daire Başkanlığı'ndan GSS Açıklaması
- 4/D taşeron işçilerinin kadro hakları nelerdir?
- Taşeron kadroya geçişte eski hükümlüler ne olacak?
- Asteğmene yıpranma payı var mı?
- Özel hastanelerde katkı payı alınıyor mu?
- Tamamlayıcı sağlık sigortası nedir ve kimler yararlanabilir?
- Uyuşturucuyla mücadelede STK ve dernekler rehabilitasyon hizmeti verebilir mi?
- Aile yardımı ödeneğinden geriye dönük yararlanılabiliyor mu?
- Boşanma sonrası çocuğun teslimine ilişkin düzenleme yapıldı
- 3600 gün primi doldurana 50 yaşında emeklilik fırsatı
- Apartman ve site yöneticileri, kapıcılar için her ay SGK'ya belge vermek zorunda mı?
- MHRS Hizmet raporu tıkla indir
- Primi düşük yatan işçi istifa ederse tazminat alır mı?
- Hasta mahremiyeti yönetmeliklerindeki yeni düzenlemeler
- Memurun kademe eksikliği emekli aylığını ve emekli ikramiyesini hangi tutarda etkiler?
- Ölüm aylığı almanın şartları nelerdir?